Ovulasyon (Yumurtlama) takibi;
ÜYTE yöntemleri içinde en basit tedavi yaklaşımıdır. Rahim filmi (Histerosalfingografi – HSG) ile tüplerinde ve rahim içerisinde sıkıntı olmadığı ortaya konmuş normal adet düzenine sahip kadın ve normal sınırlarda sperm değerlerileri olan erkeklerde uygulanabilen yöntemdir. Normal adet 21-35 günlük döngüler şekllindedir. Normal bir adet döngüsündeki kadında yumurtlama zamanı, içinde yumurta bulunduran folikülün gelişiminin ultrasonografi ile takip edilerek ya da yumurtlamadan hemen önce yükselişe geçen LH (Luteinizasyon hormonu) seviyesini ölçen testler ya da hazır kitler ile belirlenerek, normal cinsel ilişki yolu ile gebelik elde edilmesi denenir. Ovülasyon problemi olan kadınlarda, çatlatma iğnesi olarak da bilinen ovülasyonu uyarıcı enjeksiyon uygulaması da kullanılabilir. Yumurtlama, enjeksiyondan yaklaşık 36 saat sonra gerçekleşir. Erkek spermlerinin rahim içerisinde 72 saat kadar canlı kalabilme özelliği hesaba katılarak cinsel ilişki zamanlamaları buna göre planlanır.
Aşılama-IUI (İntra Uterin İnseminasyon):
Ovülasyon takibi ve düzenlemesi yöntemleri ile gebelik elde edilemeyen, rahim filmi (Histerosalfingografi – HSG) ile tüplerinde ve rahim içerisinde sıkıntı olmadığı ortaya konmuş ve erkeğin sperm parametrelerinin yeterli olduğu çiftlerde uygulanabilen ikinci basamak tedavi yaklaşımıdır. Bu yöntemde, normal cinsel ilişki yoluyla spermlerin yumurtaya ulaşmasını engelleyen olası problemlerin, sperm örneğinin laboratuvarda özel yöntemler ile hazırlanıp, direkt olarak rahim içerisine transferi yoluyla aşılması hedeflenmektedir. Ovulasyon takibi ile uygun işlem zamanı belirlendikten sonra, işlemden önce erkekten alınarak laboratuvarda hazırlanan sperm örneği, bu işlem için özel olarak üretilmiş bir kateter içine çekilerek, jinekolojik muayene pozisyonundaki kadının rahimi içerisine bırakılır. İşlem birkaç dakika kadar sürer ve vajinismus gibi kateter girişini engelleyecek olası bir problem dışında anestezi ihtiyacı bulunmamaktadır.
KOH(Kontrollü Ovaryan Hiperstimülasyonu):
Üremeye yardımcı tedavi yöntemleri içerisinde en yaygın kullanılan ve başarı şansı en yüksek üçüncü basamak tedavi yaklaşımıdır. Halk arasında Tüp Bebek Tedavisi olarak bilinmektedir. Diğer yöntemlerden en önemli farkı, yumurtalıklardaki doğal folikül gelişimine müdahale edilerek çok sayıda folikül gelişiminin uyarılmasıdır.
Normal bir adet döngüsünde, kadın yumurtalıklarında bulunan rezerv içerisinden (antral foliküller) her ay 40-60 kadar folikül gelişmeye başlar ve bunlardan sadece 1 tanesi olgunluğa ulaşarak ovule olur, diğerleri ise canlılığını kaybederek parçalanırlar. KOH uygulamasında bu geriden gelen foliküllerin de olgunlaşma için uyarılması yolu ile elde edilen olgun yumurta sayısının arttırılması hedeflenir. Bu amaçla çeşitli hormon preparatları ve ilaçlar, hastaya göre değişen dozlar ve kombinasyonlar içeren protokoller ile kullanılır. Hormon preparatları, gonadotropinler olarak adlandırılan FSH (Follicle Stimulating Hormone – folikül uyarıcı hormon) ve LH (Luteinizing Hormone – lüteinize edici hormon) içerirler. Ayrıca bu hormonların her ikisini birden içeren hMG (human Menopausal Gonadotropine-insan menapozal gonadotropini) de yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu şekilde dışarıdan (eksojen) hormon verilmesi durumunda, vücudun kendi ürettiği hormonların da etkisi ile uyarımın kontrolü güçleşebilir ve foliküller zamansız çatlayabilirler. Bu riski en aza indirgemek için vücut tarafından üretilen hormonları baskılayıcı etkisi olan GNRH (Gonadotropine Releasing Hormone) agonist ya da antagonist olarak adlandırılan preparatlar da yaygın olarak tercih edilmektedir. Tedavi sürecinde yapılacak düzenli ultrason kontrolleri ile foliküllerin gelişimleri takip edilir ve uygun büyüklüğe ulaşıldığında (18-20mm) uygulanacak çatlatma iğnesinden (hCG-human Chrionic Gonadotropine) 34-36 saat sonra yumurta toplama işlemi (OPU-Oocyte Pick-up) uygulanır.